Şanlıurfa, ekonomik açıdan Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin önemli merkezlerinden biri olarak öne çıkar. Şehrin ekonomisi büyük ölçüde tarım, hayvancılık ve son zamanlarda artan turizm sektörüne dayanmaktadır. Tarım, Şanlıurfa'nın ekonomik yaşamında merkezi bir rol oynar; geniş verimli toprakları sayesinde buğday, pamuk, mısır ve soya gibi birçok tarım ürünü başarıyla yetiştirilmektedir. Hayvancılık da özellikle koyun ve keçi yetiştiriciliğiyle önemli bir gelir kaynağıdır. Sulama projeleri, özellikle GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) kapsamında gerçekleştirilen yatırımlar, bölgenin tarım kapasitesini artırmış ve tarımsal üretimin çeşitlenmesine olanak sağlamıştır.
Turizm sektörü, Şanlıurfa'nın Göbekli Tepe gibi dünya çapında tanınan tarihi sit alanlarının keşfedilmesi ile birlikte gelişmekte olan bir diğer önemli ekonomik sektördür. Bu tarihi ve kültürel miraslar, yerli ve yabancı turistleri çekmektedir. Turizmin gelişmesiyle birlikte konaklama, yeme-içme ve rehberlik hizmetleri gibi alanlarda iş olanakları artmıştır. Ayrıca, turizmle bağlantılı olarak hediyelik eşya üretimi ve satışı gibi küçük ölçekli girişimler de ekonomiye katkıda bulunmaktadır.
Şanlıurfa'da sanayi sektörü de bulunmaktadır, ancak bu sektör kent ekonomisinde tarım ve turizm kadar belirgin bir yer tutmamaktadır. Küçük ve orta ölçekli sanayi işletmeleri, başta gıda işleme ve tekstil olmak üzere faaliyet göstermektedir. Bölge, ayrıca enerji sektöründe, özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımında potansiyel bir büyüme alanına sahiptir. Güneş enerjisi ve biyokütle enerji projeleri, yerel ve ulusal düzeyde desteklenmekte ve geliştirilmektedir.
İstihdam olanaklarına gelince, Şanlıurfa'da çalışma imkânları çoğunlukla yukarıda belirtilen sektörlere dayanmaktadır. Tarım ve hayvancılık sektörü, çok sayıda yerel halk için iş imkânı sunarken, turizm sektörü de özellikle turizm sezonunda geçici ve mevsimlik işler yaratmaktadır. Eğitim ve sağlık hizmetleri de Şanlıurfa'da istihdamın önemli bir parçasını oluşturur. Ancak, genç ve hızlı büyüyen nüfus göz önüne alındığında, şehirde işsizlik oranı yüksek olabilir ve ekonomik fırsatlar sınırlıdır. Bu durum, özellikle gençler arasında daha fazla eğitim ve mesleki eğitim programlarının geliştirilmesi ihtiyacını doğurmakta, aynı zamanda yerel hükümetin ve özel sektörün iş yaratma ve ekonomik kalkınmayı teşvik etme konusunda daha fazla çaba göstermesini gerektirmektedir.