Çankırı, İç Anadolu Bölgesi'nde yer alması nedeniyle tipik bir karasal iklim özellikleri gösterir. Bu iklim tipi, genellikle sıcak ve kurak yazlar ile soğuk ve kar yağışlı kışlar şeklinde kendini gösterir. İlkbahar ve sonbahar mevsimleri, genellikle geçiş dönemleri olarak kısa süreli ve değişken hava koşullarıyla geçer. Yaz aylarında sıcaklık değerleri genellikle 23°C ile 28°C arasında değişirken, bazı günlerde 30°C'yi aşan sıcaklıklar yaşanabilir. Bu sıcaklıklar özellikle temmuz ve ağustos aylarında zirveye ulaşır. Kış aylarında ise sıcaklık sıklıkla sıfırın altına düşer, ocak ayında ortalama sıcaklıklar -2°C ile 3°C arasında seyreder. Kışın kar yağışı oldukça yaygındır ve Çankırı’da karın yere yer yer uzun süre kalması normaldir.
Rüzgarlar Çankırı'da genellikle kuzey ve kuzeybatı yönlerinden eser. Bu rüzgarlar özellikle kış aylarında soğuk hava dalgalarını beraberinde getirerek sıcaklıkların daha da düşmesine neden olabilir. Yaz aylarında esen rüzgarlar ise genellikle daha hafif olup, sıcak hava koşullarını bir miktar hafifletir. Nem oranı ise yıl boyunca oldukça düşüktür, bu da sıcak havalarda bunaltıcı bir nem hissinin yaşanmamasını sağlar. Ancak düşük nem, özellikle kış aylarında soğuğun daha keskin hissedilmesine neden olur.
Yağışlar genel olarak ilkbahar ve sonbahar aylarında yoğunlaşır. Çankırı'da yıllık yağış miktarı yaklaşık 300-400 mm arasında değişir, bu Türkiye ortalamasının oldukça altında bir değerdir. Yaz ayları oldukça kurak geçerken, en çok yağış genellikle nisan ve mayıs aylarında görülür. Bu yağışlar, tarım için hayati önem taşır çünkü ilkbahar yağışları, ekili alanların su ihtiyacını büyük oranda karşılar ve yazın kurak geçen dönemlerde bitkilerin büyüme dönemlerine destek olur.
Çankırı'nın iklim koşulları, şehirde yaşamı önemli ölçüde etkiler. Kışın soğuk ve karlı geçen günler, özellikle ulaşım açısından zorluklar yaratabilir. Ancak aynı zamanda kış turizmi için bir fırsat sunar; örneğin Ilgaz Dağı bu dönemde kayak meraklılarını ağırlar. Yazın yüksek sıcaklıklar, özellikle yaşlılar ve kronik hastalıkları olanlar için zorlayıcı olabilir, ancak bu durum genellikle düşük nem oranı sayesinde biraz olsun hafifletilir. Tarımsal faaliyetler açısından ilkbaharın yağışlı geçmesi büyük önem taşırken, yazın kurak geçmesi sulama ihtiyacını artırır. Dolayısıyla, bu iklimsel özellikler hem doğal yaşamı hem de insan faaliyetlerini doğrudan etkiler.