Tunceli, Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesinde yer almasına rağmen, benzersiz doğal güzellikleri ve zengin kültürel yapısıyla dikkat çeker. İlin yaşantısı, geleneksel ve doğaya dayalı bir yaşam tarzını yansıtır, bunun yanı sıra modern yaşamın getirdiği yeniliklerle de harmanlanmış bir kültürel yapıya sahiptir.
Tunceli halkının günlük yaşamı, genellikle tarım, hayvancılık ve arıcılık gibi faaliyetlerle iç içedir. Munzur Dağları'nın eteklerindeki verimli topraklar ve çeşitli su kaynakları, bu tür faaliyetler için uygun bir ortam sunar. Kışın soğuk ve zorlu geçmesi nedeniyle, halk kendini bu koşullara adapte etmiş ve evlerini bu iklim şartlarına göre düzenlemiştir. Ayrıca, kış aylarında kullanılmak üzere gıda saklama ve konserve yapma gibi geleneksel yöntemler, hala yaygın olarak uygulanmaktadır.
Tunceli'deki gelenek ve görenekler, bölgenin etnik ve kültürel çeşitliliğinden büyük ölçüde etkilenir. Özellikle Zaza Kürtleri'nin zengin kültürel mirası, halk dansları, müzikleri ve dilleri ile yaşatılmaktadır. Dini ve kültürel bayramlar, geniş çapta katılımla ve coşkuyla kutlanır. Nevruz gibi baharın gelişini simgeleyen festivaller, bölgenin en önemli sosyal etkinlikleri arasında yer alır ve bu dönemlerde renkli törenler, müzik ve dans gösterileri düzenlenir.
Yemek kültürü de Tunceli'nin geleneksel yaşantısının ayrılmaz bir parçasıdır. Bölgede yetişen organik ürünlerle hazırlanan yemekler, hem sağlıklı hem de lezzetli olmalarıyla bilinir. Özellikle mercimek, buğday ve arpa gibi tahıllar; yemeklerde sıklıkla kullanılır. Yöresel yemekler arasında keledoş, içli köfte ve aşure gibi tatlar ön plana çıkar. Bu yemekler, özel günlerde ve toplu yemeklerde sıkça tüketilir ve misafirperverliklerini göstermenin bir yolu olarak sunulur.
Son olarak, Tunceli'nin el sanatları, bölge halkının yaratıcılığını ve kültürel değerlerini yansıtan önemli bir öğedir. Dokuma, kilim ve halı yapımı, uzun yıllardır devam eden ve özellikle kadınlar tarafından sürdürülen geleneksel faaliyetlerdir. Bu ürünler, genellikle doğal boyalarla renklendirilir ve geleneksel desenlerle bezelidir. Tunceli el sanatları, yerel halkın geçmişten gelen bilgi ve becerilerini günümüze taşıyan değerli kültürel simgeler olarak kabul edilir.
Bu kültürel zenginlik ve çeşitlilik, Tunceli'yi sadece yaşanılacak bir yer olmanın ötesinde, ziyaretçileri ve araştırmacıları için de keşfedilmesi gereken bir kültürel hazine olarak öne çıkarır.