Antalya, Akdeniz ikliminin tipik özelliklerini taşıyan bir şehir olarak, yıl boyunca ılıman ve sıcak bir hava koşullarına sahiptir. Yaz ayları oldukça sıcak ve kurak geçerken, kış mevsimi ise ılıman ve yağışlıdır. Bu iklimsel özellikler, şehrin hem doğal yaşamı hem de insan aktiviteleri üzerinde belirgin etkilere sahiptir.
Yaz mevsimi, Haziran'dan başlayarak Eylül'e kadar sürer ve bu dönemde sıcaklık değerleri genellikle 30 derece ve üzerinde seyreder. Temmuz ve Ağustos ayları, sıcaklıkların en yüksek olduğu dönemlerdir; bu aylarda ortalama sıcaklık 34 derece civarında olup, bazen 40 dereceye kadar çıkabilir. Yazın, hava oldukça kurak ve nem oranı düşüktür, bu sebeple de sıcak daha kolay hissedilir. Yaz aylarında yağış çok nadir görülür ve bu uzun kurak dönem, özellikle su kaynakları üzerinde baskı oluşturabilir. Bu durum, su tüketimi konusunda yerel yönetimlerin ve halkın dikkatli olmasını gerektirir.
Kış mevsimi, Kasım ayında başlar ve Mart ayına kadar devam eder. Bu dönemde hava sıcaklıkları oldukça ılımandır; genellikle gündüzleri 15-20 derece arasında, geceleri ise 5-10 derece arasında değişir. Kış aylarında yağışlar oldukça sık görülür ve bu yağışların çoğu, şiddetli yağmur şeklinde olur. Yıllık yağış miktarının büyük bir kısmı bu dönemde düşer. Kışın yağışlı günlerde, şehirdeki su yolları ve drenaj sistemleri önem kazanır. Ayrıca, bu dönemde nem oranı yaz aylarına göre daha yüksektir, bu da soğuk havanın daha nemli ve daha soğuk hissedilmesine neden olur.
Rüzgarlar Antalya'da mevsimsel olarak değişiklik gösterir. Yaz aylarında genellikle kuzeyden esen rüzgarlar, sıcak hava dalgalarını biraz olsun hafifletir. Kışın ise güney ve güneybatı yönlerinden esen rüzgarlar, Akdeniz'den gelen ılık ve nemli havayı taşır, bu da kış mevsiminin daha ılıman geçmesine katkı sağlar.
Bu iklimsel özellikler, Antalya'nın doğal bitki örtüsü ve tarım faaliyetleri üzerinde de etkili olur. Uzun yazlar, özellikle zeytin, narenciye gibi Akdeniz bitkilerinin yetişmesi için ideal koşullar sunar. Ancak, yazın uzun süreli kuraklıklar, sulama ihtiyacını artırır ve bu durum su kaynakları üzerindeki baskıyı artırabilir. Kış aylarındaki bol yağışlar ise barajların ve yer altı su seviyelerinin yeniden doldurulmasına yardımcı olur, böylece tarımsal sulama ve şehir su ihtiyacı için önemli bir rezerv oluşturur.
Antalya'nın iklimi, turizm sektörünü de doğrudan etkiler. Uzun ve sıcak yaz sezonu, yerli ve yabancı turistler için ideal bir tatil zamanı sunarken, kışın ılıman havalar şehri yıl boyunca ziyaret etmek için cazip bir destinasyon haline getirir. Ancak, özellikle yaz aylarında artan turist sayısı, şehrin altyapısına ek yükler getirebilir ve bu dönemde su ve enerji tüketimi önemli ölçüde artar.