Kayseri, Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer almasından dolayı geleneksel Türk kültürünün derin izlerini taşır. Şehirde yaşam, hem modern hem de geleneksel unsurların iç içe geçtiği bir yapıya sahiptir. Günlük yaşamda aile ve topluluk değerleri önemli bir yer tutar; insanlar arasında komşuluk ilişkileri kuvvetli ve yardımlaşma yaygındır. Bu durum, özellikle Ramazan aylarında ve dini bayramlarda daha belirgin hale gelir. İftar sofraları, mahalle sakinleri tarafından ortaklaşa kurulur ve bu tür etkinlikler topluluk içindeki bağları güçlendirir.
Kayseri'de gelenekler, sosyal yaşamın yanı sıra mutfak kültüründe de kendini gösterir. Yöresel lezzetler, şehrin tarihine ve kültürel kimliğine ışık tutar. Özellikle mantı, pastırma ve sucuk gibi yiyecekler şehrin simgeleri arasında yer alır. Bu yiyeceklerin hazırlanışı ve sunumu, geleneksel yöntemlerle yapılır. Ayrıca, düğünler, nişanlar ve kına geceleri gibi özel günlerde geleneksel ritüeller ön plana çıkar. Düğünlerde davul zurna eşliğinde yapılan halaylar ve yöresel oyunlar, bu tür etkinliklerin vazgeçilmez parçalarıdır.
Şehirde yaşayanların birçoğu tarafından halen sürdürülen başka bir gelenek ise el sanatlarının yaşatılmasıdır. Özellikle kilim dokuma, bakır işleme ve ahşap oymacılığı gibi geleneksel sanatlar, Kayseri'de önemli bir yere sahiptir. Bu el sanatları, hem ekonomik bir geçim kaynağı olarak hem de kültürel mirasın korunması açısından büyük değer taşır.
Kayseri'nin sosyal yapısında, genç nesillerin eğitime olan yüksek ilgisi ve kariyer hedefleri de dikkat çeker. Şehirdeki gençler, modern yaşamın getirdiği olanaklardan faydalanarak eğitim ve kariyerlerine yön verirken, aynı zamanda geleneksel değerleri de sürdürmeye çalışırlar. Bu da Kayseri'nin hem modern hem de köklü geleneklere sahip bir şehir olarak özelliğini pekiştirir.
Kayseri, bu zengin kültürel dokusu ve dinamik sosyal yaşamı ile hem yerlilerin hem de şehre yeni gelenlerin kolayca adapte olabileceği, zengin bir kültürel ve sosyal hayata sahip bir şehir olarak öne çıkar. Bu özellikler, Kayseri'nin sadece ekonomik veya eğitim alanında değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir çekim merkezi olarak da gelişimini sürdürmesine olanak tanır.