Dünyanın en köklü teknik üniversitelerinden biri olan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), 1773 yılında III. Mustafa Dönemi'nde Mühendishane-i Bahr-i Hümayun adıyla kurulmuştur. Ülkemizin ilk teknik üniversitesi olarak mühendislik ve mimarlık öğretimi ile özdeşleşmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde yenileşme hareketlerinin öncülüğünü üstlenmiş, Cumhuriyet döneminde ise ülkenin imarına, modernizasyonuna ve yönetimine önemli katkılarda bulunmuştur.
İTÜ, Türkiye’nin yollarından köprülerine, barajlarından fabrikalarına, enerji santrallerinden haberleşme ağlarına kadar pek çok alanda İTÜ mezunlarının emeğiyle şekillenmiştir. İki yüzyılı aşkın süredir yetiştirdiği beyin gücüyle ülke gelişimine katkıda bulunmuş, sayısız devlet adamı, iş insanı, bürokrat ve bilim insanı yetiştirerek birçok alanda iz bırakmıştır.
Dünyanın en eski teknik üniversitelerinden biri olan İTÜ, mühendislik ve mimarlık öğretimi ile tanınmaktadır. İstanbul’un merkezi noktalarına konumlanmış beş ayrı kampüste, 13 fakültede, 1 Konservatuvar, 67 lisans programı ve 7 enstitüde yüksek lisans ve doktora eğitimi vermektedir. İTÜ, bilimsel ve teknolojik ilerlemelerin mimarı olarak bugüne dek birçok ilke imza atmış, bünyesinde 400’den fazla laboratuvar ve 17 araştırma merkezi bulundurmaktadır. Ayrıca, 25 akredite mühendislik programı ile dünyanın en fazla ABET Akreditasyonuna sahip üniversitesidir.
Uluslararası Ortak Lisans Programı kapsamında öğrenciler, eğitimlerinin yarısını ABD’deki anlaşmalı üniversitelerde tamamlayarak çift diploma alma hakkına sahip olmaktadır. Birçok bölümde çift ana dal ve yan dal imkânı sunan İTÜ, 1000’e yakın anlaşmasıyla Türkiye’nin en fazla sayıdaki Erasmus değişim programına sahip üniversitesi olarak dikkat çekmektedir.
İTÜ, bünyesindeki ARI Teknokent’te yürütülen 2500’den fazla Ar-Ge projesi ile bir bilim-sanayi-teknoloji merkezi olarak konumlanmıştır. Ayrıca, "girişimcilik ekosistemi" olarak anılan İTÜ Çekirdek ile girişimci öğrenciler desteklenmektedir. Üniversitede, Türkiye’nin ilk küp uydusu, ilk elektrikli minibüsü, hidrojen ile çalışan ilk teknesi, ilk insansız otomobili ve ilk yerli bilgisayarı üretilmiştir. Türkiye’nin ilk televizyon yayını İTÜ’den yapılmış ve ilk üniversite radyosu yine İTÜ’de kurulmuştur.
İTÜ’nün kurumsal tarihi, entelektüel hafızası ve sahip olduğu seçkin ortam, geçmişten geleceğe uzanan güçlü bir köprüdür. Çağın gereklerine uygun biçimde gelişimi, yenilikçi bakış açısı ve dünyayla ilişki kurmayı önemseyen yapısıyla İTÜ, dünün, bugünün ve yarının üniversitesi olmaya devam etmektedir.